HZ İSANIN DOĞUMU
 

Değerli kardeşlerim
Mutluluk ve saadet insanın kendi istek ve azruları doğrultusunda bırakılmış bir hakikat değildir. Allah, İnsanlığın mutluluk ve saadetini istediğinde bilmiştir ki insanoğlu bunu tek başına yapamayacaktır. Çünkü insanın nefsi her zaman kötülüğe meyilli olacak bir şekilde yaratılmıştır. İnsanlık tarafından hertür hayır ve mutluluk yolunun bulunamayacağı gerçeği ortada olduğundan onların saadet ve mutlulukları için Yüce Allah insanların kendi içinden elçiler göndermeyi istemiş ve onlar yeryüzündeki Peygamberler olmuştur. Gelen her Peygamber kendinden önceki Peygamberin tamamlayıcısı olmuş ve onun rİsaletini devam ettirmiştir. Hz Musa kendinden önceki Peygamberlerin getirdiklerini tasdik etmiş, Hz İsada Hz musanın rİsaletini yeniden onarma ve yapılandırma görevini de üstlenmiştir. Hz İsanın gelişi o asırdaki insanlar için bir mutluluk ve saadet kapısı olmuş ve O toplumun nefis doktoru ve onların mutluluk kaynağı olmuştur. Hz İsa Rİsaletini yaymak için yola koyulduğunda bir çok mücadeleler vermiş ve insanlığı zulüm ve şerrden kurtarmayı istemiştir. Onların bencilce duygularından kurtulup gerçek sevgi ve muhabbet yoluna ulaşmalarını hedeflemiştir. Bu yola önce Rabbin kim olduğunu tanıtarak başlamış daha sonra onunla karşılaşacakları o günü onlara anlatmıştır. İnsanın ruhu bir kuş gibi cennete uçtuğunda geride kalan cesedin toprak ve haşerat tarafından nasıl yok edildiğini onlara göstermiş ve şöyle demiştir: “Kim bana inanmazsa kabirlere baksın orada gerçeği göreceksiniz. Kimki gerçek hakikatı müşahede etmek isterse ve ölümden sonraki halini görmek isterse kabirlere gitsin. solucanlar ve yılanlar tarafından vucüdunun nası parçalandığını görsün, görsünki his ve duyguları hareketlensin.”
Ve Allah azze ve celleden rivayetle şöyle demiştir. “Kulum, Git ve denizdeki kum tanelerinin çokluğuna bak. Eğer deniz sana o tanelerden bir tanesini verse sen bilmezmisin ki bu çok azdır. Tabiki. Ben sizin yaratıcınız olarak yemin olsunki benim yeryüzündeki sultanlara ve meliklere verdiklerim cennette vereceklerimin yanında işte o kum tanesi kadar kalacaktır.”
Hz İsa Gerçek mutluluğa giden yolun ancak ve ancak nefisle mücadeleden geçtiğini belirtmiş. Ve kişinin hertür rezil ve aşağılık tavırlardan kurtulması gerektiğini belirtmiştir. Ve şöyle demiştir: “sizden biriniz bir kese altınını kaybetse sadece gözü ile görmek mi ister yoksa eliyle bulmak mı ister yoksa diliyle sormak mı ister. Hayır o Bütün cismiyle onu bulmak için seferber olur ve tüm gücünü ona harcar. Ve şöyle devam etti: işte tevbede böyledir. O hayatın aksine ve içindeki kötülüklerin aksine kişinin herşeyiyle tam bir aksi yol çizmesi gerekir , günahkar olan günahından tevbe eder , pişman olan ağlar, fakirlere yardımcı olur ve Allahın rızasına kavuşmak için çaba sarfeder.”
Ve yine Hz İsa yumuşak olmayı, hatalı olanlara ve asi olanlara karşı yumuşak olunması gerektiğini belirtmiş ve onlara bir psikolog gibi yaklaşmayı önermiştir. Öğrencilerinden Butrosa şöyle demiştir:”Kardeşin hata yaptığında onu düzeltmeye çalış, sen bu durumda onu kurtarmış olursun. Ancak şunu unutmaki bunu sen yapmadın çünkü yüce Allah senin elinden tutmamış olsaydı sen belki ondan daha şerli olabilirdin.” Butros Kardeşimi nasıl doğru yola getirebilirim diye sorduğunda Hz İsa şöyle cevap verdi: “Kendini düzeltmek istediğin gibi onunla muamele et. Ve herkese de aynı muameleyi yap.”
Ve yine Hz İsanın öğretilerinde gelmiştir ki: fakirlere karşı ihtimam göstermek. Zengin ve cimri olanlara karşı şiddetli ve tehdit edici olmak. Hz İsa şöyle demiştir: “Kimki bir fakire yardım etmeye gücü yettiği halde ona yardım etmez ve o fakir açlıktan ölürse o kiş katil hükmündedir.”
Değerli Kardeşlerim:
Muhakkak ki Hz İsa insanlığın ahlakını tamamlamak ve onun siretini düzeltmek için gelmiştir. O diyor ki: “Ben hizmet edilmek için gelmedim bilakis hizmet etmek için geldim.”  Ve yine diyor ki: “Onlar bana lanet okur ben onlara bereket dilerim.” Ve yine diyor ki: “Ey topraktan gelenler niçin hüzünleniyorsunuz. Siz sabırlı olmakla kazanacaksınız. Eğer biri sizin sağ yanağınıza vurursa siz vurması için öbür yanağınızı da çevirin. Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin.  Sizini öyle yapmanız hayvanların adetidir. Size düşen kötülüğe iyilikle cevap vermektir.”
Değerli Kardeşlerim:
Hz İsanın vasiyetlerinden anlıyoruz ki yüce Allah gönderdiği rİsaleti sevgi ve muhabbeti gerçekleştirmek için göndermiş insanlar arasında saygı sevgi ve merhametin var olduğu bir kulluk istemiştir.
İşte semavi dinler farklı şeriat ve kanunlarına rağmen tek bir gaye için gelmişlerdir.
İslam Hz İsanın getirdiklerine saygı göstermiş, bununla birlikte insanların faydasına olacak yeni şeyleri İslamla birlikte tamamlamıştır. Kuranı Kerim Hz İsanın öğretilerine ve getirdiklerine saygı gösterdiği gibi onlardan önceki tüm Peygamberilerin öğretilerinede aynı oranda yaklaşmıştır. Ve Kuran Şöyle demiştir.
onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da –biz Hristiyanlarız- diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.
Rasule indirileni duydukları zaman, tanış çıktıkları gerçekten dolayı gözlerinden yaşlar boşandığını görürsün. Derler ki: Rabbimiz iman ettik bizi şahit olanlarla beraber yaz.
Söyledikleri sözden dolayı Allah onlara içinde devamlı kalmak üzere zemininden ırmaklar akan cennetleri mükafat olarak verdi.”
Böylece kiliseler tarih içerisinde İslamın ve Kuranın gölgesinde yaşamlarına devam etmiş. Hristiyanlarda kendi inanç ve akidelerini en güzel şekilde yaşamışlardır.
Müslümanların elindeki adalet ve eşitlik gerçeğini gördüklerinde buna şehadet etmişler ve Müslümanlarla birlikte sömürgecilere karşı savaşmışlardır. Ne Hz İsanın üstün olması ne de Hz muhammedin üstün olması için savaşmamışlar sadece zulmün ve işgencenin kalkacağına olan inançlarından dolayı Müslümanlarla aynı safta yer almışlardır.
Böylece biz Müslümanların gerek kürsülerden gerekse minberlerden onlara olan yakınlığımızı gördükleri için onlarda aynı şekilde bize yakın olmayı istemişler. Ve Hz Peygamberin rİsaletine ve getirdiği dine selam vermişlerdir. Savaş ve yıkımlar karşısında böylece kardeşlik ve barış adına birleşmek ne güzeldir.
Hz İsanın doğum günü münasebetiyle tüm hristiyan kardeşlerime tebriklerimi sunar. Bu günün adına yeryüzünün barış ve kardeşlik dünyası olmasını dilerim.
Allahın selamı üzerinize olsun.